Online veya Yüz Yüze Koçluk: Hangisini tercih etmeliyim?
Bu soruyu müşterilerimden sıkça duyuyorum ve bu yüzden açıklığa kavuşturmak...
Bu yazıda derslerimde de kullandığım son derece etkili bir yöntemi sizlerle paylaşacağım. Başlamadan önce küçük bir soru: Ana dilinizi öğrenirken gramer derslerine ihtiyaç duydunuz mu? Herkes gibi siz de hayır cevabını verdiyseniz, yöntemin mantığını açıklayarak başlıyorum.
Aslında ilk dilimizi öğrenme şeklimiz hem en doğal hem de en etkili yöntem, ancak birçok farklı sebepten ötürü yabancı dil eğitimi bu şekilde yapılmıyor. Belki bu konuyu gelecekte farklı bir yazıda ele alırım. Beynin dil merkezi çok basit bir şekilde çalışır, hiçbir mantık, formul veya ezber gerekmeden sadece dile maruz kalarak dili kurallarıyla bir bütün olarak sindirir. Bu şekilde siz dil bilgisi kurallarını bilmeseniz bile dili hatasız bir şekilde konuşursunuz. İşte bir dili bu şekilde öğrendiğinizde konuşurken cümleleri düşünmeye, “Şimdi hangi zaman kipini kullanacağım, nesne ile özne bu kalıpta nerede oluyordu…” gibi sorunlarla boğuşmanıza gerek kalmayacak. O halde yöntemin kendisine geçebiliriz.
Aslında bu yöntemin en güzel yanlarından biri basitliği: Tek yapmanız gereken, öğrenmek istediğiniz dili hayatınızın içine almak, mümkün olduğu kadar çok maruz kalmak. Kulağa basit gelse de bunu düzenli olarak yapmak hiç de kolay değil, ama size söz veriyorum ki dil kurslarına onca zaman ve para vermek yerine bu bedava yöntemi kullanırsanız hem keyif alarak öğreneceksiniz, hem de öğreniminiz çok daha kalıcı olacak. Şimdi sizlere bu yöntemi hayatınıza uygulamanızı kolaylaştırmak için birkaç somut örnek vereceğim: